19 Nisan 2014 Cumartesi

SQL Server 2014 Lansmanı


Geçen çarşamba günü Beşiktaş'ta Swissotel'de Microsoft'un düzenlediği SQL Server 2014 Lansmanı, bilişim dünyasındaki birçok isme yer verdi. Ana tema olarak SQL Server'ın 2014 sürümüyle birlikte gelen in-memory teknolojisiyle en kritik anlarda veritabanı uygulamalarının performansının 50 kat artışı ve Excel ile birlikte PowerBI teknolojisinin sunduğu arayüzler ile verilerin şık bir biçimde modellenmesi yer aldı.

Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Begim Başlıgil
Açılış konuşmasını, Microsoft Genel Müdür Yardımcısı Begim Başlıgil üstlendi. Konuşmasında bulut, sosyal ağlar, mobilite ve büyük veri maddelerine değindi. Dünya üzerinde diş fırçasından daha fazla mobil cihazın bulunduğunu bildirerek mobil sektörün geleceğinin önemini ve halihazırda bulunan sunucu sistemlerinin cloud'a taşınması ile kazanılacak avantajları vurguladı.

Açılış konuşmasından sonra Intertech firmasının CEO'su Ömer Uyar konuşmasına başladı ve ticari çözümler için 2005'ten itibaren SQL Server kullandıklarını ve birçok müşterisinin de veritabanı ortamı olarak bu platformu kullandıklarını belirtti. Firmasının ticari çözümlerinden de bahseden Uyar, sözü Adli bilim uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy'a devretti.

Prof. Dr. Sevil Atasoy
Sevil Atasoy Tom Cruise'un başrol aldığı Azınlık Raporu filmine değindi. Tom Cruise'un Dedektif John Anderton rolünde, psişik güçlere sahip kahinler ve bazı teknolojik aygıtlar sayesinde cinayetleri daha işlenmeden önce farkedip suçluları yakalayan özel bir polis biriminin başında olduğunu ele aldı ve filmde kullanılan teknolojilerin sanıldığı kadar günümüzden çok da uzak olmadığını dile getirdi.
Amerika'nın 11 Eylül saldırıları ile yaşadığı olaylar sonucu suçluların, suç olmadan önce kestirim yapılarak faillerin yakalanması gerektiğini fikrinden yola çıkarak birçok suçlunun bu şekilde yakalandığını ve ülkemizde de bunun hayata geçirilmesi gerektiğini ve  bu yüzden de veritabanı ile entegrasyonun önemli olduğunu vurguladı.

Microsoft Türkiye Ürün Yöneticisi Gökben Utkun
Daha sonra Microsoft Türkiye Ürün Yöneticisi Gökben Utkun konuşmasında, bazı demolar ile SQL Server
2014'ün bellek içi performansına ve PowerBI ile gelen grafiksel istatistiğin detaylarına yer verdi.
Açılış konuşmasının ardından 3 ayrı salonda  "İş Kritik Çözümler", "Büyük Veri" ve "İş Analitiği", "Size Göre Şekillenen Bulut" başlıkları altında Microsoft Türkiye yetkilileri ve iş ortakları SQL Server 2014, PowerBI, Windows Azure yeniliklerini sundular.

Öğle yemeğinin ardından Bulut salonunda Mine Tokuş, "Bulutta Veri Yönetimi"'ni anlattı. Devamında bulutta ilişkisel veri yönetim seçeneklerine değindi:
1) IaaS (Infrastructrue as a Service): SQL Server'ın bir Windows Azure VM üzerinde gerçekleştirildiği tam kontrol ve esneklik sağlayan bir yapıdır. Paas'dekine göre daha fazla özelleştirme yapılabilir.
2) PaaS (Platform as a Service):  Windows Azure SQL Database üzerinde daha basitleştirilmiş bir şekilde işlemlerin yapılmasını sağlar.

Sonrasında Windows Azure SQL Server topolojisine ve Windows Azure'un (WA) 4 katmanlı mimarisine değindi:
1) Client Layer
2) Services Layer
3) Platform Layer
4) Infrastructure Layer
 Son olarak da Azure üzerinde bir VM nasıl kolay bir şekilde kurulacağını adım adım demo olarak anlattı.

Sonraki oturumda Belkıs Özhorasan ve Koray Kocabaş HDInsight ile büyük verilerin bulut ortamında nasıl yönetileceğine değindiler.
Belkıs Özhorasan, dünyada 60 saniyede ne kadar verinin aktarıldığını bir video ile sunarak oturuma başladı. Devamında bu kadar fazla yapısız (unstructured, yani video, resim gibi blob türündeki) verilerin, veritabanı yerine bulut ortamında tutulması gerektiğini savundu. Apache'nin geliştirdiği Hadoop çatısından bahsetti ve Hadoop'un ana amacının, büyük verilerin toplanması yönünde bir çözüm üretmek olduğunu aktardı.
İlişkisel veritabanlarına veri atılırken önce tabloların şemalarının oluşturulması gerektiği için bu yöntemin "Big Data" kavramına uymadığını ve Hadoop'ta verilerin önce depolanarak sonra şemalarının oluşturulması ile daha uygun bir yöntemin olduğuna değindi.
Hadoop'ta tutulacak olan verilerin HDFS (Hadoop Distributed File System) altında tutulduğunu ve bu ortamda verilerin korunumu için her veri başına birçok kopya oluşturuluyor. Dosyalar ve yapılacak işler için ayrı iki tane katman bulunuyor:

MapReduce Layer: MapReduce işlemlerinin gerçekleştirildiği katmandır. Job Tracker, verilen bir işin düğümler üzerinde yürütülmesinden sorumludur. İlgili işi slave'lere bölerek paralel bir şekilde problem çözümünü sağlar.
HDFS Layer: Dosyaların tutulduğu ve data Node'lar arasında bölündüğü yerdir.

Özhorasan devamında bir demo yaparak, verilerin namenode üzerinde nasıl aktarıldığını gösterdi.
Aynı oturumun devamında Koray Kocabaş sözü aldı ve iş zekası alanının sektörde ne kadar önemli olduğuna dair örnekler sundu:
- Borussia Dortmund'un ilas etmek üzereyken, futbolcuların üzerlerine ve kale arkalarına sensörler yerleştirerek analizler yapması sonucu, futbolcuların eksikliklerini görerek ve bu yönlerini gidererek en iyi takımlar arasında yer almasını sağladı.

- Ben Bilmem Eşim Bilir programının bir bölümünde çiğ köfte yeme yarışması düzenlendi. Eşlerinin tahmin ettiği sayıda çiğköfte yemeye çalışan yarışmacılar, izleyicilerin iştahını kabarttı ve o gün müşteri akınına uğrayan çiğköftecilerin gelen siparişleri yetiştiremediklerini ve hatta ellerindeki tüm çiğköfteleri bir anda sattıklarını dile getirdi.

- YemekSepeti müşterilerinden birinin az kazanç yaptığını dile getirmesiyle, YemekSepeti restoranın network loglarını Hadoop yapısında tutarak analiz etmiş ve internet sıkıntısının olduğunu saptamış. Restoranın bulunduğu bölgedeki internet altyapısının düzeltilmesi ile restoranın kazancı %30'dan %80'e arttırılmış.
Yemek Sepeti firmasının bütün alt yapısını SQL Server oluşturduğunu dile getiren Kocabaş, Hadoop üzerinde tutulan verilerin işlenilecek bir kısmının SQLServer'a aktarılarak veri madenciliği yapılması ile analiz işlemlerinin gerçekleştirilebileceğine değindi. Kocabaş, yukarıdaki örnekler gibi daha nicelerinin bulunduğunu ve BI sektöründe önemli atılımların yapılmasını gerektiğini vurguladı.

Sonraki oturumda Cem Kübilay geleneksel veri ambarlarının artık son noktasına ulaştığını ve bulut ile birlikte modern veri ambarlarına yönelmenin önemini vurguladı. Analitik platform sistemlerinin(APS) özelliklerine ve paralel işlem yapma yeteneklerinin oldukça yüksek olduğuna ve petabaytlarca veriler üzerinde çalışabildiğine değindi.

Son oturumda ise Atalay Aktaş Office 365 ile gelen PowerBI'ın yeteneklerine değindi. Excel üzerinde kolayca veri analizi yapılabileceğine ve Power BI ile gelen görselliğin
verinin temsil edilmesi üzerinde ne kadar etkili olduğu üzerinde durdu. Doğal dille (şu an için yalnızca ingilizce) sorguların yapılabilmesini ve dökümünün kolayca alınabilmesinin mümkün olduğunu açıkladı. Bing Map üzerinde interaktif olarak sorguların gerçekleştirimine dair de bir demo sundu.

Benden bu kadar, artık çiğ köfte yemeye gidebilirim.  Bir sonraki etkinlikte görüşmek üzere :)